11 Eylül 2017 Pazartesi



Bunyon  Nedir?
Ayak başparmağında oluşan kambur. Normal yürüme için çok önemli eklemde oluşmasından ve estetik açıdan istenmeyen bir durumdur. Baş parmağın dışında serçe parmak bunyon oluşumu da bazı kişilerde görülen bir durum.

Bunyon belirtileri nelerdir?
 Bunyonların ilk belirtileri erken yetişkinlikte ortaya çıkar. Yaş ilerledikçe daha sorunlu olur. Doktorlara göre genetik yatkınlık, artrit, sıkı ayakkabılar, yüksek topuklar bunyona neden olur.

Ayaklarınızı sık sık inceleyin. Şayet büyük ayak parmağı ekleminin dış tarafında kemik kıvrımı varsa muhtemelen bunyonunuz var demektir. Bazen kırmızaya dönebilir, şişebilir, incinebilir. Zamanla o bölge daha parlak bir hal alır ve ayağınızın geneline göre daha sıcak olur. 
Bunyonlardan kurtulmak için ne yapılabilir?
Ayak bunyon koruyucu kullananlar genelde bunyonlarında iyileşme görüyorlar. Pek az kişinin bu ürünlerden şikayeti oluyor. Bunyonu olan kişiler doğal yollarla bu sorunu çözerlerse bunyon ameliyatına gerek kalmayabiliyor. Bunyon tedavisi ameliyatsız olarak da yapılabilir bunun için koruyucu petler, bunyon egzersizleri , ayak bunyonu düzeltici aparatlar kullanılabilir. Yumuşak deriden burun kısmı geniş ayakkabı kullanmak bunyon oluşmasını engelleyeceği gibi ilerlemesinin de önüne geçer.


Ayakta kemik çıkıntısı bitkisel tedavi için kolay bir önerimiz var:

300 ml kaynamış içme suyuna 10-15 defne yaprağını ezerek suya ilave edin. Bu karışımı bir gün boyunca beklettikten sonra içmeye başlayın. 3 gün üst üste bu yöntemle demlediğiniz çayı günün belli saatlerinde için, tek kerede içmemeniz gerekiyor. Çayın her sabah taze olarak hazırlanması gerekiyor. 3 gün boyunca içtiğiniz bu çaya bir hafta mola verin ve bir sonra ki hafta yine 3 günlük bir kür düzenleyin. Bu kürü 2 ay boyunca aynı tempoda uygulamanız gerekiyor. Bu çay sık idrara çıkmaya neden olacak bu durum normal ve sağlıklıdır endişelenmeyin. Bu şekilde tuz depolarınız dağılacak ve kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.

İlk iyileşme belirtisini 10 gün sonra farkedilecektir. Bunyonlarınız kaybolana kadar bu kürü uygulamaya devam edin.

Bunyon için egzersiz çeşitleri :
Dik bir koltuk ya da sandalyeye oturmanız ve ayağınız boyunca tenis topunu yuvarlayın. Diğer ayağınızın tabanı sıkı bir şekilde yere basmalı. Bu egzersizi her gün yapmaya özen gösterin. 50 yaşına kadar olan bir insanda 26 ayak kemiği bulunur 50 yaşından sonra bu sayı 28 çıkar bu egzersiz ile hem bunyonuza fayda sağlayacak hem ayaklarınızın gün yorgunluğunu gidereceksiniz.

Kalın bir paket lastiği ya da saç ,tokasını ayak baş parmaklarınıza geçirin ve ayaklarınızı dışa doğru açmaya çalışın. Her gün tekrarlamanız ayak kaslarınızın daha hızlı güçlenmesine yarayacaktır.
El parmaklarınızı ayak parmaklarınıza geçirerek aşağı-yukarı, içe-dışa, ileri-geri hareket ettirerek masaj yapın, bu masajı yaparken tarçın yağı kullanırsanız parmak arası bakterileri de yok etmiş olacak, ayaklarınızın koku yapmasını da engelleyeceksiniz.

Bunların yanı sıra ayak tabanına yine tarçın yağı ile masaj yapmanız bedeninizi rahatlatacağı gibi yağın topuk çatlamalarını da iyişleştirmesini sağlayacaksınız. Haftada en az bir kez yapmaya gayret edin.

Bunyon ameliyatı nasıl olur?
Genel itibari ile kolay ameliyatlardandır. Genel anestezi ile yapılır, doktor çıkıntı yapan kısmı deri altından törpüleyerek ve daha sonrasın da dikerek ameliyatı gerçekleştirir. Ameliyat sonrasında 1 gün hastahanede gözetim altında kalınması gerekebilir. Doktorun evde verdiği egzersizler talimatlarına uymak hassas ve önemli bir konudur. Ayak kemiği çıkıntısı ameliyatı olanların büyük oranı ameliyat yaptırmış olmaktan memnundur. Tüm doğal tedaviler yanıt vermedikten sonra ameliyat gerekli görülür.


25 Mayıs 2017 Perşembe

Bir kadın için kıyafetin en can alıcı noktası kuşkusuz ayakkabıdır. Çok şık bir kıyafet uygun olmayan bir ayakkabı ile son derece sıradan görünebilir ya da pazardan alınma bir kıyafet bir ayakkabı ile seçkin bir görünüm sağlayabilir.







Bunların yanı sıra bir de günümüz şartlarında ayakkabılar için ayrılan bütçeler var ki, her kadın aşık olarak aldığı ayakkabının kredi kartı ekstresine yansımasının sancılarını derinden yaşıyor. Kadın toplantılarının başlıca konularından biri de elbette ki elbise ve ayakkabı dolabımız. Peki “onlarca ayakkabım var, fakat sadece bir tanesini en çok kullanıyorum” cümlesi size tanıdık geliyor mu? Ya da “henüz hiç giymediğim ayakkabıları yine kapıcı ile yolladım” cümlesi ?




Hem şık, hem sağlıklı hem ekonomik … işte herhangi bir erkeğin asla kurgulayamayacağı bir denklem daha. Çözümü var mı? Elbette. Bir yahudinin dediği gibi, “ucuz satın alacak kadar zengin değilim.” Pantolon, etek, elbise gibi tüm kıyafetlerle uyumlu olabilecek tasarımda, ayak tabanı rahatlığına, ayağın nefes almasına olanak sağlayacak şekilde üretilmiş deri ayakkabı seçerek, malzemesinin kalitesine de güvenerek aldığımız ayakkabıyı uzun süreler giyerek ekonomik olarak da akıllıca davranmış oluruz. Ucuza alıp sezon sonunu görmeden çöpe attığımız ayakkabılar, hesap ederseniz hiç ekonomik olmuyorlar. Günlük kullanımımızın dışında da kıyafet renklerimize göre birkaç tane stiletto edinmek özel günlerin kurtarıcısı olacaktır. Stilettolara ise takıp çıkarılabilen birkaç toka ile renk katmamız ve farklı algı uyandırmamız pek mümkün.



Unutmayalım ki akıllı kadın her zaman ekonomik seçimleri yaratabilen kadındır. Ekonomi ise en ucuzu alınarak yapılmaz. En kalitelisini en uygun fiyata alabilme becerisidir ekonomik kadın olmak. Ve ekonomik kadın olmak satın aldığı her eşyayı en performanslı şekilde kullanmayı gerektirir. İşte bunları becerebilen kadınlar, hobileri, sanatsal ya da sportif faliyetleri için de zaman ve para ayırabilen kadınlardır.



Kadın olmayı etek giymekle sınırlandırmamış, akıllı kadınlara bir selam da siz bırakın …


9 Mart 2017 Perşembe


 Yıl 1857 ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi çalıştıkları tekstil fabrikasında greve başladı ...



Talep; "daha iyi koşullarda çalışmak, 10 saatlik iş günü, eşit işe eşit ücret"






Bu grev ABD'de ki işçi mücadelesinin önemli eylemlerinden biri oldu. Kadınların ayaklanması ile büyük bir işçi birliği oluştu.
Buna karşılık fabrikanın patronu diğer işçilerin, grevde ki kadınlarla işbirliğini engellemek amacıyla, fabrikanın kapılarına kilit vurdu.
Polisin olaya müdahalesi ile şüpheli yangın başladı.


Çıkan yangında 129 işçi kadın hayatını kaybetti.

İşçilerin cenaze törenine yaklaşık 10.000 kişi katıldı. 



1910 tarihinde Kopenhag kentinde düzenlenen kadınlar toplantısında, Alman Clara Zetkin 8 Mart 1857 tarihinde ki olayda ölen kadın işçilerin anısına 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılmasına önerisini getirdi ve öneri oy birliği ile kabul edildi. 


Bu tarihten itibaren tüm dünyada kutlanmaya başlanan Dünya Kadınlar Günü, ülkemizde ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlandı. 1975 ve sonra ki yıllarda daha coşkulu ve sokaklara taşınan yığınlarla kutlanmaya devam etti. Ta ki, 1980'e kadar, darbe hükümeti kadın örgütlenmelerini yasakladı ve 4 yıl süre ile kutlama yapılamadı. 1990'lardan sonra kadınlar çeşitli kampanyalar çevresinde toplanarak kendileri için önemli bu günü artan bir ilgiyle kutlamaya devam etti. 

Huzurevinde bir 8 Mart kutlaması ...


Danslar ile 8 Mart kutlamalarına hareket katanlar ...

Biz oldukça güçlüyüz ... Bir ülke gücünü kadından alır... Kadın, anadır, eştir, evlattır ...

Kadın olmak özel ve ayrıcalıklı bir durum...Maalesef yüzyıllar içerisinde kadın toplum içerisinde ki yerini kaybetmiş... 
Karikatürlerle kadının 2017 dünyasında ki yerinin trajikomik haline bakmadan geçmeyelim ...
Ağlanacak halimize güldük belki ...
Bizler çekeceklerimizi çektik, bizden sonra ki kızlarımıza toplumda saygın bir yer bırakmalıyız ...

Kadın-erkek hep birlikte nice güzel günlere, fakat güzel günleri getirecek olan yine kadın, yine kadın ...

Düşünen, çalışan, farkında olan, sevgi dolu kadınımızın kadınlar günü kutlu olsun ....